AHTAPOTTAN ÖĞRENDİKLERİM!
Ahtapottan öğrendiklerim adlı belgesel, hem bir film hem de bir belgesel özelliği taşıyor. Aslında film ile belgesel ortası belgesevari bir tür. Belgeselin en temel şartı tek şartı olan asla müdahale etme kanunu bu belgeselde yer almıyor. Kaldı ki Netflix’ te film türü olarak geçerken,2021 Oscar ödüllerinde en iyi belgesel dalında ödül aldı.
Belki de kurmaca bir belgesel. Ama bir film tadında aksiyon sever, korku sever, duygusal sever her türe hitap eden bir film belgesel olmuş. Bir film izlediğimizde sevdiğimiz bir tür olsa bile bazen ‘eh işte! Eğer zaman öldürmek istersen izlenir’ hissi oluşur insanda. Ama bu belgeselde her ne olursa olsun iyi ki izledim diyorsunuz. Hakkında söyleyecek çok konunuz oluyor ağırlıklı olarak seviyorsunuz ama eleştirmeden de duramıyorsunuz. Ahtapota laf yok ama yardımcı roldeki beyefendi Craig Foster için arafta kalıyorsunuz. Samimi mi değil mi kurnaz mı saf mı?
Ahtapotlara karşı bir merakınızın olmasına gerek yok, zaten izlerken merak uyandırıyor, arkası yarın tadında devamı olsun, gelsin istiyorsun ki hah bak sonunda bu varsa kesin 2.si gelir duygusu kalıyor akılda. İzlenmesi keyifli bir belgesel olmuş. Belki eleştiri yapılacaksa belgesel türüne bağlı kalmaması sanki burada biraz kurgu var tadı vermesi olarak yapılabilir.
Yani demem o ki bence izleyin.